Page 155 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 155
Tasavvuf Sohbetleri -1 155
1. Tarîk-i şeriat.
2. Tarîk-i hatme.
3. Tarîk-i sohbet.
4. Tarîk-i râbıta.
Ne demek oluyor? Yani şeriatımızda hiçbir eksiklik olmayacak. Bakın
hak olan zikirler var. Cehrî zikirler de yapıyorlar. Bu bizde yasak.
Bizde şu vardır: Eğer mürşidimiz varsa, o mahrem değildir. Ama ondan
başkası mahremdir. Meşâyih bir müridin babasıdır. Nasıl zâhirde babası
mahrem değilse, tarikatta da babası mahrem değildir. Onun için meşâyihi-
nizden ve kendi mahreminizden başka bütün erkekler yasaktır. Ama başka
tarikatlarda beraber zikir yapabiliyorlar, bir arada yemek yiyebiliyorlar.
Fakat dikkat edelim. Bir insan nefsini öldürmüş, şehvet kalmamış,
karşısındakine anne, bacı, kardeş gözü ile bakıyor. Böyle bakan gözlere
olmaz yasak. Fakat bu bizde yine yasak. Niçin? Sen öylesin ama öteki seni
öyle bilmez ki. Fitneye yer bırakmayacağız. Bizim tarikatımız şeriat
tarikatıdır. Şeriatta asla ve asla eksiklik bırakmayacağız.
Muhabbetü’l-mevlâ, Muhâlefetü’l-hevâ var.
Bazı tarikatlar muhabbetü’l-mevlâ’da başlar, muhâlefetü’l-hevâ’da biter.
Bazıları da muhâlefetü’l-hevâ’da başlar, muhabbetü’l-mevlâ’da biter. Sair
tarikatlar tamamen nefsin arzularını terk etmedikten sonra, meşrû değil.
Nefsi arınmış değil. Onda muhabbetullâh tecellî etmiyor. Nefsini arındır-
mışsa bir insan, büyük olana anne nazarı ile bakar. Yaş emsâli ise kardeş
nazarı ile bakar. Küçük ise evlat nazarı ile bakar.
Onun için:
Her neye bakarsan Hak gözüyle bak
Böyle bakan gözlere olmaz yasak
Muhâlefetü’l-hevâ ile başlayanlar böyledir. Bir de muhabbetü’l-
mevlâ’dan başlıyor ki, ona bir aşk veriliyor. O aşk arzusundan bütün muhalif
hâllerini terk ediyor. Ta ki terk edinceye kadar, bu muhabbeti muhâfaza
etmesi gerek. Tamam muhabbetini muhâfaza etti. Bütün muhalif hâllerini de
terk etti. Yine de zâhir şeriata göre yasak olan bir şeyleri yapmayacak.
Hâlbuki sana göre yasak değil. Ama karşıdaki senin kalbini bilir mi? Gerçi
sende şehvet kalmamış. Sen gördüğünü kardeş nazarı ile görüyorsun. Baba
nazarı ile görüyorsun. Yasak olur mu? Olmaz. Diğer tarikatlar da nefsi
ölmeden bir arada bulunuyorlarsa günah işliyorlar. Günâh-ı kebâir işliyorlar.
Zâten bizde, öyle olsak da olmasak da müsaade etmiyorlar.
Molla Abdurrahman daha evvelce riyâzet tarikatında hizmet görmüş.
Yıllar boyu her istediğini yememiş. Nefsinin her istediğini almamış, ver-
memiş. Çok az yemiş. Etlisini, tatlısını yememiş. Riyâzet yapmış yani.
Neticede Gavs-ı Âzam Seyyid Sıbgatullâh Arvâsî Hazretlerini bulmuş. Buna
yeniden ikinci meşâyih olarak sarılmış. Evvelki tarikatının meşâyihini
bırakmış. Yenisine öyle bir şekilde sarılmış ki, onu ilk gördüğünde gönlü
akmış. Daha ayrılmak istememiş. Kış mevsiminde. O yörede de çok kış
oluyormuş. Gece gündüz muhabbeti gelince çıkıp geliyormuş. Şeyh
Efendisini görmek için. Veya akşam geldiği zaman bakıyormuş ki sohbet
bitmiş. Hatme dağılmış. Tekkenin kapısının önünde bekliyormuş. Huzur