Page 151 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 151

Tasavvuf Sohbetleri -1                                           151

               …
               El çek mâsivâdan bırak bu cahı
               Mâsivâ: Dünya.
               Dünyayı seven, dünyaya uyan, karanlığa girmiş. Kuyuya girmiş. Dünya
            sevgilerini  gönlünden  çıkar  at.  Dünya  sevgisini  çıkarmazsan  sen  karanlık-
            tasın.
               El çek mâsivâdan bırak bu câhı
               Râz-ı derûnundan eylegil âhı
               Cânân illerinin açılmaz râhı
               Varıp bir kâmile kul olmayınca
               Râz-ı  derûnundan  âh  eyle.  Niye  eylemeyelim?  Hz.  Âdem’in  evlatları
            değil  miyiz?  Hz.  Âdem  babamız  ne  kadar  âh  etti?  200  sene  ağladı.  Niye
            ağladı? Çok yüksekten, çok aydınlık, çok sefâlı bir yerden zemine indi.
               Zemine indi me’vâdan nice yıllar döküp kan yaş
               Yalınız ağlayan Âdem değil Havvâ’da yangın var
               Me’va: Yüksek yer. Zemin: Aşağı yer.
               Hz. Âdem’de yangın varsa, ağlamışsa, Havvâ anamız da ağlamış. Çünkü
            o da cennetten atıldı. O da kusur işledi. Esas kusura sebebiyeti o verdi. Hz.
            Âdem Babamıza buğdayı o yedirdi.
               Cânân illerinin açılmaz râhı
               Canandan  mânâ  Hz.  Allah’tır.  Ruhların  hepsi  ondan  geldi.  Yine  ona
            gidecekler ya. Ama bir kâmile kul olmayınca, cânan illerinin yolu açılmaz.
               Herkesin  meşâyihi  kendisinin  mürşididir.  Meşâyihlere  “Pîr”  denilmiş.
            “Hz. Pîr”, “Pîrlerimiz” diye isim verilmiş.
               Pîr-i Sami gibi sahib-irşâdı
               Pîrler irşad sahipleri. Onlar insanı şâd ederler. Sana bir dâire mi verip se-
            vindirecek? Hayır. Sana bir araba mı alıp sevindirecek? Hayır. Veyahut da
            başka  bir  şey  mi  alacak?  Hayır,  hayır...  Senin  kalbini  açacak.  O  zaman
            sevineceksin.
               Kalbin açılmazsa sen şâd olamazsın. Çünkü insanların bütün meşakkat-
            lerini kim duyuyor? Kalp duyuyor. Sefayı, zevki hep insanların kalbi duyar.
            Fakat  bu  maddiyette  böyle.  Maneviyatta  kalbi  açılırsa,  bir  insanın,  ne  ile
            açılır  kalbi?  Evliyâullâhın  himmeti  ile.  İşte  o  kalbi  açınca  hiçbir  mekâna
            sığmayan Allah o kalbe sığıyor. O kalbe Allah girince daha o kalbe hiçbir
            şey giremez ki. Senin vücudunu parça parça etse dahi acısını duymazsın. Bu
            acıyı kalp duyuyor. Kalbi sahibine teslim ettinse hiçbir şey girmez. Bunlar
            haktır. Hakikattir.
               Pîr-i Sâmi gibi sâhib-irşâdı
               Bulup kapısında kılak feryâdı
               Hiçbirimiz bulamazık necâtı
               Bizim delilimiz ol olmayınca
               Necattan  mânâ  ateşten  kurtulmak.  Azaptan  kurtulmaktır.  Hiçbirimiz
            kurtaramayız. Bizim delilimiz O olunca âmennâ O kurtarır.
               Kırk yerden yarılıp kıl olmayınca
   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156