Page 150 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 150
150 Gül'den Bülbüllere
“Hak’la oturanı ara,
onunla otur.”
(18 Mayıs 1990 / Hanımlara)
Allah, hayırlı mübarek günler geçirmek kısmet etsin. Allah, hayırlı
ibadetler nasip etsin. Cemiyeti, Hak hayırlı, mübarek etsin.
Bir kimsenin kalbindeki muhabbetten cezbe olur. Muhabbet kalbine
sığmıyor, taşıyor. O kalbi büyütmek lazım. Taşırmamak lazım ki büyüsün...
Taşırırsa büyümez. Geç büyür. Ağır ağır büyür. Eğer muhabbetini muhafaza
ederse bir insan kalb-i selim büyür. Büyüyünce muhabbeti daha çoğalır.
Her mârizin derdine göre verirler şerbeti…
Bir kimseye kim yâr ola tevfik ü hidâyet
İrfan ile derya oluben kalbi coşar da
Gönlünde tulü’ eyler ânın aşk u muhabbet
Görün nice mahbûb-u Hudâ var bu beşerde
Sevdim seni seydâ-i cihân hayır ve şerde
Âşık olanın ciğeri yanar da pişer de
Bu kelâm çok anlamlı. Allah bu kelâmı anlamak, yaşamak nasip etsin.
Diyor ki: Bir kula Cenâb-ı Hakk’ın hidâyeti olursa, onun kalbinde zâtının
sevgisini, velîlerin sevgisini, Habîbi’nin sevgisini doğdurur. Doğunca onun
kalbi coşar, taşar. Nasıl ki güneşin doğması ile dünyanın karanlığı gidiyorsa,
insanların kalbinde de Allah aşkı, Resûlullâh aşkı, meşâyih aşkı tecellî
ederse, onun da kalbini nurlandırır, aydınlatır.
Görün nice mahbûb-u Hudâ var bu beşerde
Mahbûb-u Hudâ: Allah’ın güzelleri manasına. Hudâ: Allah.
Allah’ın güzelleri var. Bu beşeriyetteki insanların içerisinde. Kim bu gü-
zeller? Allah aşkı ile yananlar. Allah aşkı ile kavrulanlar. Allah sevgisi ile
kalbini doldurmuş. Kalbinden her şeyi atmış. Çıkarmış. İşte güzeller bunlar.
Sevdim seni seydâ-i cihân hayır ve şerde
Seydâ-i cihân: Ne kadar Allah aşkına ulaşanlar varsa, ne kadar tarikat
varsa onlardaki talipler, müridler tasavvuf ehli olanlar. Bunların hepsinin
meşâyihleri. Cihan: Dünya, bu âlem demek.
Seydâ: Bu âlemde seçkin insan. Seydânın mânâsı seyyid. Seyyidse
insanların ulusudur. İnsanların kıymetlisi oluyor. Demek ki mürit, ne gelirse
râbıtasından bilecek. Bir mürit şer işleyemez. Şer işlerse eğer zaten tarikattan
çıkar. Çünkü neden? Tarikat şeriatın takvâ yönüdür. Şeriatta mekruh olan bir
şey tarikatta haram oluyor. Onun için:
İnceden incedir olunmaz hisap
veyahut da;
Her bir kimse ehl-i irfân olamaz
Kırk yerden yarılmış kıl olmayınca