Page 145 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 145
Tasavvuf Sohbetleri -1 145
Çünkü Cenâb-ı Hak: “Ben insanların boyuna, yüzüne güzelliğine
bakmam. Ben insanların kalbine bakarım. Kalplerine nazar ederim.”
buyuruyor.
İşte zikri de kalpten yapmak lazım. Bu da nedir? Sen lisanla zikir yapar-
ken, kalbinde başka şeyler oluyorsa bu zikir, zikir değildir. Bu zikir
hakkında Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
“Onların zikirleri zikir değildir. Onların zikirleri onların kalplerini
karartır.”
Onların zikirleri kalplerini sertleştirir. Taşlaştırır, kesâfet getirir. Ama
eğer bu zikri yaparken bir evliyâullâha bağlılığın varsa, evliyâullâha sevgin
varsa o zikir senin kalbini yener. Çünkü niçin? Evliyâullâha olan sevgin sana
Allah’ı sevdirir. Evliyâullâhı sevmeyen Allah’ı sevemez. Bir velîyi sev-
meden Peygamber Efendimiz’i sevemezsin. Peygamber Efendimiz’i sevme-
den de Allah’ı sevemezsin. Allah’ın emri böyle.
“Habîbim seni seven Beni sever.” buyuruyor.
Sonra: “Kulum Beni sev, sevdiklerimi sev, kullarıma sevdir.”
Öyle ise zikir kalben yapılan zikirdir. Lisanla yapılan zikirde kalbinde
başka şeyler yaşar, başka şeyler düşünürsün. Bu zikir Allah’a yaklaştırmaz
ki... Ama evliyâullâhın sevgisi var ya, kalbindeki o sevgi Allah’ı unutturmaz.
Niçin? Evliyâullâhı kim için sevdin? Allah için sevdin. Evliyâullâhı unut-
tunsa Allah’ı da unuttun. Üstelik senin râbıtan Hak aynası. Hak aynasıdır
râbıta.
Ben Hazret-i Şeyhim gibi mir’âtımı buldum
Mir’ât-ı musaffâyı görüp zâtımı buldum
Hem sure-i İhlâs ile isbâtımı buldum
Sure-yi İhlâs nedir? Hakk’a karışmış. Ona karışmış. Onunla birleşmiş.
Evliyâullâha insanlar hakke’l-yakîn inanırsa. Yani evliyâullâhı Hak için
sevdiğinden. İşte bundan dolayı evliyâullâh mir’attır. Evliyâullâhı unutu-
yorsan, demektir ki aynanın karşısına geçtinse aynada kendini görüyorsun.
Burada çok mârifetler var. Çok mânâlar var. Bir taraftan hak aynası diyorsan
hakkı, batılı orada seçiyorsun. Bir taraftan da sen kendini orada tanıyorsun.
Kendini o aynada görüyorsun.
Kapısına gelenler olur irşâd
Bilir nefsi ile Rabbini olur şâd
Allah’a şükür. Nimetlerimiz büyüktür. Allah’a inancımız Cenâb-ı
Hakk’ın lütfu ihsânıdır. Ümmet-i Muhammed’den olmamız yine lütfu
ihsânıdır. En büyük ihsân da bu zamanda meşâyihi olmak. Tarikata girmek.
Tarikata inanmak. Bir meşâyihe teslim olmak.
Kim şeyhini Hak bilmedi Hakk’ı dahi bilmez
Yok eylemeyen varını maksûduna ermez
Bir böyle kelam vardır. Bir de buyuruyor:
Bulam dersen eğer ayn-ı imânı
Çalış ki şeyhinde olasın fâni
Sana senden yakın olanı tanı