Page 142 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 142

142                                                Gül'den Bülbüllere

               Bırak bu mâsivâ ile hevâyı
               Pîr-i Sami gibi bul reh-nümâyı
               Delil eyle o zât-ı evliyâyı
               Bu berzâh âlemin geçmek istersen
               Beka gülşânına göçmek dilersen
               Pîr-i Sami: Meşâyihtir. Reh-nümâ: Yol gösteren.
               Berzâh âlemin geçmek: Dünyadan kurtulmak. Dünyayı sevmemek. Dün-
            yayı kim sevmişse amel işletmemiş ona. Âhiretini kazanamamış. Hem kabir
            azabını  görecek  hem  de  kabirden  sonra  cehenneme  gidecek.  Kurtulama-
            yacak. Âhireti kazanmak istersen ne lazım?
               Delil eyle o zât-ı evliyâyı
               Demek ki Allah’a şükür, Allah bizi Müslüman halk etmiş. Büyük nimet
            budur. Eğer inancımızı yaşamışsak, Cenâb-ı Hak nimetimizi yükseltecek. Ne
            yapacak?  Cennetini  bize  nasip  edecek.  Cemâlini  nasip  edecek.  Ta  ki
            Ru’yetullâh’a  mazhar  olacağız.  Ama  bu  ne  ile?  Bir  delilimiz  var.  Meşâ-
            yihimiz  var.  Onun  eteğini  bırakmazsak  o  nereye  giderse  biz  de  onunla
            beraber gideceğiz. Bu da Cenâb-ı Hakk’ın emri değil mi:
               “Bu dünyada sâdıklarla olun.”
               Peygamber  (sav)  Efendimiz:  “Herkes  sevdiği  ile  beraber  olur.”  buyu-
            ruyor.
               Şükür nimetimizi artırır. Müslüman olduğumuza şükredeceğiz. Ümmet-i
            Muhammed’den  olduğumuza  şükredeceğiz.  Meşâyihlerimizi  tanıdığımıza
            şükredeceğiz.  Çünkü  en  büyük  nimete  meşâyihimizle  malik  oluyoruz.
            Meşâyihi olmazsa bir insanın Cenâb-ı Hakk’ın belki birçok nimetine mazhar
            olabilir. Cennetini de kazanabilir. Fakat Cemâlullâh’ı kazanamaz. Ru’yetul-
            lâhı insan ne ile kazanır? Bir evliyâullâhla. Yunus Emre onun için buyur-
            muş:
               Yunus der ki ey hoca
               İstersen var bin hacca
               Hepisinden iyice
               Bir gönüle girmektir
               Hacca  ne  ile  gider  insanlar?  Bir  defa  bir  Müslüman’a  hac  farz  olmuş.
            Gitmezse  Allah’a  isyan  etmiş  oluyor.  Ama  bir  defa  gitmekle  itaat  etmiş
            oluyor. Hac farizasını yerine getirmiş oluyor. Ömür boyunca kılmış olduğu
            namazın  karşılığı,  ömür  boyunca  tutmuş  olduğu  orucun  karşılığı,  bir  defa
            hac  yapmaktır.  Niçin?  Savm,  salat,  hac,  zekât  İslâm’ın  şartları.  Ondan
            sonraki gittiği haclar nafiledir.
               “Kulum bana nafile ibadetle yaklaşır.”
               İmâm-ı  Âzam  53  hac  yapmış.  Ey  hocalar,  ey  âbidler!  Hacca  gitmekle
            insanlar büyük sevaplar kazanıyor. Ama:
               Hepisinden iyice bir gönüle girmektir
               Bin  defa  hacca  varan  bir  kimse  Allah’ı  orada  görebilir  mi?  Göremez.
            Allah’ı  orada  bulabilir  mi?  Bulamaz.  Ama  bir  evliyâullâhın  gönlüne  giren
            Allah’ı  bulur.  Allah’ı  orada  görür.  Hakikatte  Beytullâh  insanların  kalbi.
            Çünkü orada evliyâullâhın azameti var. Cenâb-ı Hakk’ın emri var:
               “Yere göğe sığmam ama mü’min kulumun kalbine sığarım.”
   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147