Page 147 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 147

Tasavvuf Sohbetleri -1                                           147

               Bir ilahi:
               Metaımdan alan gelsin
               Derin deryadan almışam
               Bugün aşkın pazarıdır
               Veren Mevlâ’dan almışam

               Dilim söyler doğru lisan
               Demesinler buna noksan
               Benim dersim tamam doksan
               Dokuz esmadan almışam

               Celâli cemâlin ‘cim’dir
               Okuduğum elif mimdir
               Sorsalar mürşidin kimdir
               Beşir Efemden almışam
               Allah,  ibadet  amel  aşkı  versin.  Allah  tarikatımızı  yaşamak  nasip  etsin.
            Anlamak nasip etsin.
               Tarîkımız tarîk-i Nakşibendî
               Kamu ehl-i tarikin serbülendi
               Girenler hâb-ı gafletten uyandı
               Hab-ı  Gaflet:  Gaflet  uykusu.  Nedir?  Allah’ı  unutanlar,  Allah’ı  zikret-
            meyenler  uykudalar.  Gaflet  uykusundalar.  Allah’ı  zikredenler  ayıktır.  Biz
            Nakşibendî  tarikatının  Halidî  kolundanız.  İstiğfar  ettik,  el  tuttuk.  Bununla
            tamam  olmadı.  Bu  ancak  Allah’ın  emridir.  Cenâb-ı  Hak,  bize  tövbe  âyeti
            göndermiş.  Her  zaman  istiğfar  yapacağız.  İstiğfarı  dilimizden  bırakma-
            yacağız.  İstiğfar:  “Estağfirullâh”tır.  Peygamber  Efendimiz  günde  70  defa
            istiğfar yapıyormuş. Hâşâ, o kusur mu işlemiş? Hayır o bizim için istiğfar
            yaparmış.
               “Ümmetim, siz de her zaman istiğfar yapın.”
               Çünkü  Cenâb-ı  Hak,  bizi  noksan  halk  etmiş.  Daima  her  hâlimiz
            noksanlık.  Yememiz  noksanlık,  içmemiz  noksanlık,  oturmamız  noksanlık,
            kalkmamız noksanlık, hepsi noksanlık.
               Noksanlık denilince: İnsanlar günah işliyorlar. Noksanlık bunu sayıyor-
            lar. Hayır! Sadece bu değil noksanlık, İnsan ârif olmadıktan sonra her türlü
            noksanlığı işler. Noksandır. Ârif kim? Ârif Allah’ı hiç unutmayandır. Yer-
            ken unutmaz, içerken unutmaz, alır unutmaz, verir unutmaz. Yatar, kalkar,
            oturur, hiç unutmaz. Zaten Cenâb-ı Hak da öyle buyuruyor:
               “Beni  ayakta  zikredin,  otururken  zikredin,  yatarken  zikredin,  gezerken
            zikredin. Beni çok zikredin.”
               Onun için ârif kim? Ârif bunlar? Ârif olmayınca insanlar noksanlık yapar.
            Allah’ı unutaraktan almış olduğumuz o nefesler de bizim için noksanlıktır.
            Allah’ı  unutaraktan  atmış  olduğumuz  adımlar  da  bizim  için  noksanlıktır.
            Noksanlığımız çok. Cenâb-ı Hak, noksanlarımızı ikmâl edenlerden etsin.
               Demek  ki  bizim  tarikatımız  Nakşibendî  tarikatının  Halidî  kolu.  Her
            tarikatın bir usulü vardır. Bizim tarikatımızın usulünde önce bir boy abdesti
            alınarak tarikata giriliyor.
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152