Page 35 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 35
Tasavvuf Sohbetleri -1 35
Kıyamazsan bâş ü câna uzak dur girme meydâna
Bu meydânda nice başlar kesilir hiç sorar olmaz
Eğer sen başından, canından korkuyorsan bu meydana girme. Başından,
canından geçeceksen bu meydana gir. O zaman ne olur? Cananı bulursun.
Canından geçmezsen canan bulunur mu?
Bir Leylâ’nın mecnûnuyam cânân ilinin cânıdır
Bir dilberin meftûnuyam bu can ânın kurbanıdır
Her zaman her yerde söylenen bir Leyla ile Mecnun hikâyesi vardır.
Fakat çok mecnunlar olmuştur. Burada Leyla mürşittir. Mecnun ise mürittir.
Müridin meşâyihe olan sevgisidir. Burada aşk mecazîdir. Ama hakikate
ulaşacaktır. Aşk, hakikate ulaştıracak aşk, bir evliyâullâhın aşkıdır. Bir kıza
âşık olmak mecazî aşktır. Evliyâullâhı sevmek, ona âşık olmak haktır. Ce-
nâb-ı Allah’ın emridir.
Bir dilberin meftûnuyam, bu can anın kurbanıdır
Tasavvufa girip de tarikata girip de meşâyihini sevenler ne oluyorlar?
Allah’ı seviyorlar. Çünkü meşâyih sevgisi Allah sevgisidir. Bunlar
meşâyihlerini o kadar çok seviyorlar ki, o sevgi bunların her şeyini yok
ediyor. Kepenekteki arzu nedir? Ateşe atıp kendisini yakmaktır. O da öyle
âşık olmuş. Ateşe atıp, yakıyor kendisini.
Aşk u muhabbet hânesi âlem anın divânesi
Hep cümle hüsnün ânesi bir Yûsuf-u Kenânî’dir
Hep güzelliklerin anası. Kepenek aşkının arzusu için kendisini ateşe
atıyor. İnsanın kalbinde de türlü arzular vardır. Onların hepsi birer
kepenektir. İşte illet odur. Kalbin derdi odur. Onları yakan ne oluyor. Aşk...
Meşâyih aşkı. Peygamber aşkı. Allah aşkı.
Şems-i Hüdâ pervanesi cümle maâdin kânıdır
Bilenler onun divanesi. Niye divanesi? Çünkü onda o kadar güzellik var
ki, bu güzelliği görenler, o güzellik kimlere aksetmişse, ne olmuşlar? Divane
olmuşlar, kendilerinden geçmişler. Fakat divanenin anlamı akıldan divane
değil. Allah’a vermiş kendisini. Allah’a verdiğinden dolayı her şeyi
unutmuş. Buna da divane deniyor. Bir kelam daha:
Seb’ül-Mesânî’dir yüzü...
Seb’ül-Mesânî: Fatiha suresi. Evliyâullâhın yüzünde Fatiha suresi yazılı-
dır. Bu okuyana. Okumayana değil. Okuyamayan için aynı senin benim gibi
yüzü vardır, Evliyâullâhın manevî yüzünü, Fatiha suresini okuyor. Fatiha
suresini okuyunca ilmin merkezine dalıyor. İlmin noktasına dalıyor. İlim bir
noktadır. O nokta da aşk. Allah aşkı. Bu Allah aşkı da, Allah sevgisi de
meşâyih vasıtasıyla geliyor insana. Aşk-ı mecazlar var, aşk-ı hakikat var.
Aşk-ı hakikat evliyâullâha olan sevgisidir. Bütün Kur’an-ı Kerîm’in manası
Fatiha’nın içerisinde mevcut.
Fatiha’nın manası nedir? O Bismilllah’ın içerisinde mevcut. Bismillah’ın
manası nedir? Orda bir nokta mevcuttur ki, o bir nokta nedir? Allah aşkıdır.
Kimin kalbinde Allah aşkı tecellî ediyorsa ilmin noktasını okuyor. Bu Allah
aşkını insanlar nereden alıyor? Cenâb-ı Hak her maksada bir kapı tayin
etmiş. Bu meşâyih kapısıdır.