Page 39 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 39

Tasavvuf Sohbetleri -1                                            39

            kere nazar eder. Ama, onu ayık olan kulunun kalbi cezbeder. Ayık olmayan
            cezbetmez.
               Yâr dâim sana nazar eyler
               Seni gâfil görürse güzâr eyler
               Yâr’dan mana: Allah. Daim sana nazar eder. Sen Allah’tan ayık olursan
            Allah’ın  rahmetine  vasıl  olursun.  Allah’tan  gâfil  olursan,  Allah’ın  rahme-
            tinden uzak kalırsın.
               “Kulum sen Ben’i zikret ki Ben de seni zikredeyim.” diyor.
               İşte zikir de bizim gafletimizi atarsa Allah’a yaklaşırız. Kelâm-ı kibârda
            ne diyor:
               Kul vara vara sultan olur
               Kapında kul var sultandan içeru
               Kul iken sultan olursun tâ ebed
               Vavı gitti evhadin kaldı ahed
               Evet  bunlar  söylenmişse  haktır,  hakikattir.  Mecaz  kelamı  değil  bunlar.
            İşte Cenâb-ı Hak günde yetmiş defa nazar kılar. Kelâm-ı kibârda da geçer:
               Günde yetmiş kez hitâb-ı irci’îden bî-haber
               ‘Fedhulî’ sırrından âgâh olmayan derviş midir?
               İşte Cenâb-ı Hakk’ın günde yetmiş defa nazarını cezbetmek için mümkün
            olduğu  kadar,  iş  ile  de  olsak,  meşakkat  karşısında  da  olsak,  Allah’ı  unut-
            mayacağız. Unutmamanın belli bir saati yok. Yirmi dört saat içinde ne kadar
            ayık olursan o kadar o nazarlardan cezbedebilirsin. Ne kadar gafil olursan o
            kadar da kaybedersin. Mahrum kalırsın. Ama tarikatımıza gelince, râbıtamızı
            unutmayacağız.  Bizim  gönlümüzün  bekçisi  râbıtadır.  Bizi  gafletten  ayıra-
            cak, uyaracak olan râbıtadır.
               Çünkü âyet-i kerime’de Cenâb-ı Hak: “Kulum ‘Ben’ sana şah damarın-
            dan daha yakınım.” buyuruyor.
               Peygamber Efendimiz diyor ki:
               “Kul ile Allah arasında yetmiş bin perde vardır, her perdenin kalınlığı
            yer ile gök arası kadar.”
               Abd-i Hak beyninde yüz bin hicâb var
               Her hicabda yüz bin sual cevab var
               Burada inceden ince hisab var
               Abd: Kul. Hak: Allah.
               Bu perdeler, bu kalınlıklar, bu uzaklıklar ne? Kulun Allah’ı unutmasıdır.
            Gafil olmasıdır.
               Kulum ‘Ben’ sana şah damarından daha yakınım.
               Ne zaman ki bir insan kalbinde Allah’ı hiç unutmazsa o kadar yakın. Şah
            damarı  ne?  İnsanların  kalbindeki  damar.  Vücuda  dağılan  366  damarın
            merkezi.  Birleşip,  toplaşan  derin  bir  damar.  İşte  onun  için  insanlar  sultanî
            zikir olunca, kalbi harekete gelince, kalbi Allah’ı hiç unutmuyorsa, o zaman
            kalbindeki  o  merkezi  damarlardan  azalara  da  o  zikir  etki  eder  ki  bütün
            azaları da zikreder. Onun için:
               Söz ile bir kalbe doğmaz ledünnî
               Bütün azaları dil olmayınca
   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44