Page 37 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 37
Tasavvuf Sohbetleri -1 37
mak, sa’yımızı kullanmak farzdır. Tarik-i müstakimden kaymamak için
sa’yımızı yapacağız. Farzımızı koruyacağız.
Bir gün Peygamber Efendimiz ashabının gözü önünde iki daire çizmiş. O
daireyi bir hatla bağlamış. O hattan sağa sola çizgiler çekmiş, demiş ki:
Bu dairenin birisi biziz. Buraya gelip gireceksiniz. Bu hat da Allah’a
giden yol. Bu daire Allah’ın azameti. Oraya gitmek için bizim dairemize
gireceksiniz. Bu hattan çıkan çizgilere ayrılmayın. Bunların her birisinin
başında şeytan var. Helak olursunuz.
İşte bu nedir? Bu; Kitap, Sünnet. Öyle değil mi? Öyle.
Peygamber Efendimiz öyle buyuruyor:
“Ben iki şey bıraktım. Kitap’la Sünnet’imi bıraktım. Kitap ve Sünnet’e
sarılanlar, Nuh’un gemisine binip, Nuh Tufanı’ndan kurtulan gibi kurtulan-
lardır. Küfrün arz üzerine istila ettiği zamanlarda ümmetimden her kim ki
Kitap ve Sünnet’ime sarılırlarsa, onlar Nuh’un büyük tufanında, Nuh’un
gemisine binip kurtulanlar gibi kurtulacaklardır. Küfür deryalarında boğul-
maktan kurtulurlar.”
İşte biz şimdi bu zamanı yaşıyoruz. Dikkat edelim. Allah bize mademki
bir şeriat, tarikat nasip etti. Bir delilimiz var. O delilimizin izini izleyelim.
Onun izinden ayrılmayalım. Delilimiz kim burada? Şeyh Efendimiz,
rehberimiz. Onun izinden ayrılmayalım. Çünkü o da Allah’ın emri:
“Sizler sadıklarla olun.” buyuruyor.
Sadıkların yolunda olmak lazım. Sadıklar kimler? Meşâyihlerimiz.
Bir de buyuruyor ki:
Hangi kavme kendinizi teşbih ederseniz o kavimle haşrolursunuz.
Şunu kabul etmek lazım ki Kitap’tan, Sünnet’ten ayrılıyor insanlar.
Haricîlerin, Avrupalıların yaşantıları girmiş içimize. Bu girince amelden
ibadetten yoksun etmiş insanları. Onun için biz Allah’a şükür bir delil
bulmuşsak, delilimiz, mürşidimiz ne diyor ne buyuruyorsa onu yapalım.
Buyuruyorlar ki: “Mürit; hâli, fiili, ameli ile terakki eder.”
Bir de mürit dört harften ibarettir:
1. Mim 2. Ra 3. Ye 4. Dal
Mim’den mana: Peygamber Efendimiz’e olan muhabbettir. Çünkü:
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl
Muhabbetten murad ancak Muhammed hâsıl olmaktır
Muhammed’den murad şâhım visâle vâsıl olmaktır
Bu ne? Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
“Habibim ben seni muhabbetimden yarattım. Sevgimden yarattım.
Habibim seni seven beni sever. Seni sevmeyen beni sevemez.”
Bunlar hep hadise dayanıyor. Demek ki burada Mim’den mana müridin
Peygamber’e, Allah’a olan muhabbetidir. Meşâyihe de olan muhabbetidir.
Allah’a, Resûlullâh’a olan muhabbetse… Kul Ru’yetullah’a neyle mazhar
olur? Ancak Resûlullâh’ın muhabbeti ile mazhar olur.