Page 88 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 88

88                                                 Gül'den Bülbüllere

               Hak gizli değildir âyân dediler
               Çok ihsan var bu ihsandan içeru
               Bu ihsanın birincisi Allah bizi Müslüman halk etmiş. İkincisi de sevgili
            Habibi’ne ümmet etmiş. Çünkü bütün ümmetlerden, ümmet-i Muhammed’in
            Allah’a makbuliyeti var. Âhirette de Cenâb-ı Hak, bütün peygamberlerden
            çok bizim peygamberimizin ümmetine, bizlere ihsan edecek. Diğer peygam-
            berler bizim peygamberimize ümmet olmayı dilemişler. Kelâm-ı kibâr:
               Saadet burcunun sultânı sensin yâ Resulallâh
               Kamu dertlilerin dermânı sensin yâ Resulallâh
               Bu anlaşılıyor. Peşinden gelen kelam:
               Dâhi hem âlem-i âmâda iken cümle esmâlar
               Zuhûr-u âlem-i ayânı sensin yâ Resulallâh
               Esma: Canlı, cansız bütün isim taşıyan cisimler.
               Cenâb-ı  Hak  “Habîbim  seni  halk  etmeseydim  bu  varlıkları  halk  etmez-
            dim.” buyuruyor.
               Gönülden perde-i hicâb açıldı
               İlm-i ledünniden bezmi içildi
               Cümle esmâ birbirinden seçildi
               Herbiri bir gûna elvân eyledi
               Gönülden perde açılınca, mâni olan, göstermeyen perde açılınca: “Hiçbir
            mekâna sığmam mü’min kulumun kalbine sığarım.” buyuruyor Cenâb-ı Hak.
            İnsanlar  Cenâb-ı  Hakk’ın  esmâ  nuruna  da  mâlik  olurlar,  sıfat  nuruna  da
            mâlik olurlar. Sıfat nuru tecellî eder. Zât nuru da tecellî eder.
               Zuhûratın mukaddemdir melâik, ins ü cinden hem
               Zemin ü âsumânın nuru sensin yâ Resûlallâh
               Dahi hem “küntü kenz” esrarının bil mahremi sensin
               Makamındır senin hem “Gâbe Gavseyn” yâ Resûlallâh
               “Habîbim  sen  bana  iki  kaşının  yaklaştığı  kadar  yaklaştın.”  buyuruyor
            Cenâb-ı Hak.
               Cemi-i enbiya cümle sana hep ümmet oldular
               Hüviyyet bâbının miftâhı sensin yâ Resûlallâh
               Salih Baba: “Çok ihsan var bu ihsandan içeru” buyurmuş ve bu kelamda
            bir hakikatten bahsetmiş:
               Birinci ihsan: Cenâb-ı Hak Müslüman halk etmiş.
               İkinci ihsan: Sevgili Habibi’ne ümmet etmiş.
               Üçüncü ihsan: Tarikat nasip etmiş.
               Şeriat bir şeyi bildiriyor. Ama erdiren ne oluyor? Tarikat.
               Şeriat tarikat yoldur varana
               Hakikat mârifet andan içeru
               Bu  yol  nedir?  Şeriat,  tarikat,  hakikat,  mârifet.  Cenâb-ı  Hak  bunları
            bahşetmiş ama, kazananlara. Kazanmayanlara bir şey yok.
               Bu nimeti kazanamayan insanlar ne olur? Allah korusun hayvani sıfatta
            kalırlar. Hayvandan onun bir farkı olmaz. Bir şu fark vardır. Hayvan azap
            görmez, o görür. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de iki tane hakikat var:
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93