Page 54 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 54

«Es-Sâdık Ca’fer bin Muhammed           ahkâm ve ahlâk konularındaki ilimdir.      yüce hakikatlere hayran olup kaldılar.»
- radıyallahu anh - buyurmuşlardır ki:      Diğeri ağyardan gizlenmesi gereken ve          Cüneyd Bağdâdî - kuddise sirruh -
Allah’ın kelâmı dört cins kelâmdan iba-     sadece mârifetullaha sahib kimselere
rettir:                                     tahsîs edilmiş ilimdir.                    der ki:
                                                                                           «Bizim ilimlerimiz, dürülmüş sahî-
    1	 — İbâre,                                 Bazı ârifler dediler ki:
    2	 — İşâret,                                «Bu ilimden nasibi olmayanların        felerden muktebesdir. Onların da, an-
    3	 — Letâaif,                           şû-i hâtimeye dûçar olmalarından, yâni     cak hâşiyelerinden söyleriz, yani etra-
    4	 — Hakaaik.                           imansız gitmelerinden korkarız. Mâ-        fından konuşuruz. Aslını öğrenmek
    İbâre avâma, işaret havâssa, letâaif    rifet ilminin insana kazandıracağı fay-    için yoluna girmek lâzımdır.»
evliyâya, hakaaik de enbiyâya mahsuş-       danın enazı, müşahedeye ermese bile
dur.»                                       inkârdan kurtulmaktır. Yine, mârifetin         Bu mânâda şöyle bir şiir inşâd etti-
    İmam Ebû Abdillah Muhammed              kemâline ermese bile âczini itiraf ede-    ler (Meali):
bin Îsmâîl el-Buhârı, «el-Câ- mi’us-        bilmek faziletine sahib olur, teslimiyyet
Sahîh» inin «Kitâbetu’l-ilm» bâbmda         halkasına bağlanır. Burası, mü’minlerin        «Onlar öyle bir cemaattir ki aşka
rivayet ediyor:                             tevhide erdikleri yerdir. Bu sayede müs-   düşmüşler, yeryüzünde istikamet üzre
    Bize Muhammed bin Sellâm tahdis         lümanlar düşmandardan emin olurlar,        olmuşlardır.
etti ve dedi ki: Bize Vekî’ Süfyân’dan      dinlerinde bidatlerden kurtulurlar.»
haber verdi, o da Mutarrif ’den, o da           Yine büyükler dediler ki:                  Onların himmetleri o kadar yüksek-
Şa’bi’den, o da Ebû Cuhayfe’den rivâyet         «Sadef içinde gizli ilim, ağyârdan     tir ki, Allah’dan gayriye nazar etmezler.
etti. Ebû Cuhayfe diyor ki: Ali - Radi-     saklanan esrar bu taifeye mahsusdur.
yallahu Anhe, «Yanınızda bir kitâb var      Buna, hizmetleri neticesinde hikmetin          Onlar haya, ilim, hilm, takva de-
mı diye sordum. O da Allah’ın ki- tâbın-    semeresi olarak nâil olmuşlardir. Buna     nizleri, sehâvet, izzet, şükür ve hamd
dan başka kitâb yok, dedi. Yahud, «Biz-     ancak mücahede deryasında dalgıç           denizleridirler. Yani onların vücud
de bulunan Allah’ın müslüman kuluna         olanlar nâil olurlar. Bu seadete ancak     âlemleri bu güzel hasletlere vatan, ol-
verdiği fehmdir. Yahud şu sahifede bu-      müşâhedât ile seçilenler, Allah’dan gayri  muşlardır.
lunandır, dedi. Dedim ki: Bu sahîfede       her şeyi terkedip O’nunla izzete erenler
ne vardır? Ali cevab verdi: «Diyet, esirin  nâil olmuşlardır. Allah’a karşı büyükle-       Onlar safa, aşk ve sıdk madenidirler.
âzâd edilmesi, bir müslümanın kâfire        nenler bunları inkâr ederler ve yüz çe-    Bu sebeble Cenâb-ı Hakk’ın gayb hâzi-
bedel olarak öldürülemeyeceği» konu-        virirler.»                                 neleri onlara birbiri ardınca açılmakta-
lan vardır» dedi.                               Şeyh, Şihâbuddin Ebû Hafs Umer         dır.
    İmam Buhârî, el-Câmi’us-Sahîh’inin      es-Sühreverdl -kuddise sir- ruh- der ki:
Hıfzu-ilm bâbında yine rivâyet eder ki:         «Allah dostlarının ilimleri vecd es-       Onların gönül mecralarına durma-
Bize İsmâil tahdîs edip şöyle dedi: Bana    nasındaki İlâhî ilhamlara dayanır. Bu      dan akmaktadır. Sabâ rüzgârı estikçe
kardeşim- rivâyet etti, İbn Ebi Zi’b’den,   ilimler mârifet ehillerine mahsurdur.      selâm olsun onlara. Mes’ud bir sabah
o da Ebû Saıd’il Makburi’den, o da Ebû      İncelikleri işaretler üzerinde toplanmış-  doğuşunun tebessümünden önce sabâ
Hüreyre’den rivâyet etti. Ebû’Hüreyre       tır. Onlar ibârelere sığmaz. Bunlar bu     müjdesi estikçe selâm olsun onlara.»
diyor ki: .                                 zatların rûhlarının Hakk’a ülfet ve ün-
    — Rasûlullah -Sallallahu Aleyhi ve      siyet etmesi Sebebiyle kendilerine ve-         Şeriatta, «müteşâbih» kelimele-
Sellem - den iki kab dolusu ilim belle-     rilmiştir. Onların nâil olduğu hakikat-    rin hükmü, sahâbenin, tâbiinin, tebe-i
dim. Birini size yayıyorum. Eğer ötekini    ler eltâf-ı sübhâniyye deryasındandır.     tâbiînin ve onlardan sonraki selef-i sâ-
açacak olursam şu boynum kesilir.»          Onların ilimlerinin inceliklerine takılıp  lihinin icmâı ile, sahîh haberlerle, âyet-
    Buhâri şerhlerinde naklederler ki:      da anlamayan ve bu sebeble inkâr eden      lerin delâletiyle herkese’ farz: ve lâzım-
Ebû Hüreyre’nin birincisiyle muradı,        niceleri perişan oldular. Niceleri ise o   dır. Bütün kulların derecelerine göre
                                                                                       hükümler konulmuştur. Bu ibâreleri
52 | dosta doğru                                                                       anlayıp hakikatlerine riâyet edişlerine
                                                                                       göre kullara derece derece yedi vazife
                                                                                       düşmektedir:

                                                                                           1	 — Takdis.
                                                                                           2	 — Tasdik.
                                                                                           3	 — Âczini itiraf.
                                                                                           4	 —Anlamadığı şeyleri diline
                                                                                       dolayıp ileri geri konuşmaktan sakın-
                                                                                       mak.
                                                                                           5	 — Müteşâbihât hususunda ak-
                                                                                       lına fikrine göre, konuşmaktan sakın-
                                                                                       mak.
                                                                                           6	 — Cenâb-ı Hakk’ın zâtı üze-
                                                                                       rinde düşünmekten bâtını muhâfaza
                                                                                       etmek.
                                                                                           7	 — Mârifet ehillerine teslim
                                                                                       olmak, sohbetlerine devam etmek. Bu
                                                                                       işlerin izahı aynı zamanda burhanıdır:
                                                                                           Bunları Huccetü’l-îslâm el:Gazzâli
                                                                                       Hazretlerinin «İlcâmu’l-avâm ‘an il-
                                                                                       mi’l-kelâm», yani avamın kelamı ilmin-
                                                                                       den men’edilmesi adlı kitâbından ve
                                                                                       diğer kaynaklarımızdan istifâde ile îzâh
                                                                                       edelim:

                                                                                                                ağustos 2013
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59