Page 170 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 170
170 Gül'den Bülbüllere
Bunu da söyleyince Yunus aleyhisselam’a daha çok kızıyorlar:
“Sen deli olmuşsun çık git içimizden.” diyorlar. “Kim görmüş şimdiye ka-
dar? Gökten hiç ateş yağar mı? Yağmur yağar.” diye inanmamışlar.
Yunus aleyhisselam’ı yine tenkit etmişler. Neticede Cenâb-ı Hak
gökyüzünde kırmızı bulutları halk etmiş. Bu bulutlar büyümüş, kalınlaşmış.
Aşağıya doğru sarkmış. Tâki ateş gibi, nar gibi bulutlar. O zaman anlamışlar
ki bu bulutlardan ateş yağacak. O sırada Yunus aleyhisselam bu insanların
içinden çıkıp kaçıyor.
Cenâb-ı Hak, Salih Peygamber’in kavmini rüzgârla helâk etti. Belli bir
bölgeyi sınırladı. Ona da ‘çık’ dedi. O da çıktı. Nuh kavmini de Tufan’la
helak etti. Yunus aleyhisselam’a da ateş vererek yaptı. Fakat Yunus
aleyhisselam kendisi yanmasın diye emirsiz çıktı o beldeden. Bu hikmetlere
akıl sır ermiyor. Hepsi onun kuludur. Kâfirlere de Allah acıyor ama, kul
kendisine acımıyor.
Hiç kuluna zulmeder mi Mevlâsı
Kulun çektiği kendi cezası
Bir de buyuruyor ki:
Eğer hâlikimiz olmasa râzı
Yaratmazdı cihanda birimizi
Onları da Cenâb-ı Hak yaratmış. Kâfir de onun kuludur. Onlara acımazsa,
onlara buğzetse, dünyada bol rızık vermezdi onlara. Bol hayat vermezdi
onlara. Orayı biz anlayamayız. Yunus aleyhisselam izinsiz çıktığı için o ateş
beldesinden, onu deryaya attırdı. Balığa yutturdu. O ateş yağmurunu görünce
kavmi onu arıyor.
“Yâ Yunus, biz sana inandık, bu ateşi bizim üzerimizden def et.” diye.
Ama bulamıyorlar. Çıkmış gitmiş. Bulamayınca bunlar diyorlar ki:
“Gelin inanalım, yalvaralım. Yunus’un Allah’ına ağlayalım. Bizi bu
ateşle yakmasın.”
Hem de hayvanların körpelerini ayırıyorlar. Sığırların, develerin. Bu sefer
de anneleri bir tarafta ağlıyor, yavruları bir tarafta bağırıyor. Süt çocukları
bir tarafta ağlıyor, anneleri bir tarafta ağlıyor. Cenâb-ı Hakk’ın merhametini
celbediyorlar.
Cenâb-ı Hak, görünen bir gadâbı geri çeviriyor. O ateş yüklü bulutları
dağıtıyor. Artık inanıyorlar.
Yunus aleyhisselam da ateşten kaçarken bir deryaya dalıyor. Bir gemiye
biniyor. Bir balık geliyor. Arkadan, önden, sağdan, soldan vuruyor. Gemiyi
batırmak istiyor. Her vuruşta gemiyi yatırıp kaldırıyor. Geminin içindekiler
yiyecek veriyorlar balığa. Ama o hiçbirine bakmıyor. Gemi ile çarpışıyor.
Diyorlar ki:
“Bu balık bir adam istiyor. Hepimiz batacağız. Bir kişi kendini feda etsin.”
“Kim eder?” diye araştırırken Yunus aleyhisselam diyor ki:
“Ben atlayayım da siz kurtulun.” Yunus aleyhisselam’ı da çok nurlu
olarak görüyorlar. Belki de Peygamber olarak görüyorlar.
“Tek hepimiz dökülelim, boğulalım sen boğulma. Sen seçkin nurlu bir
insansın.”
O da diyor ki: