Page 57 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 57

Tasavvuf Sohbetleri -1                                             57

            yetişmiş,  büyümüş.  Onun  da  nefsi  var.  Herkesin  nefsi  var.  Nefis  ancak
            ölünce yok olur. Ama bazı nefisler ıslah olmuştur, bazıları ıslah olmamıştır.
               Yüzü nakş-ı hayal imiş
               Özü başka bir hâl imiş
               Bilen ehl-i kemâl imiş
               Neyi? Ruhun esrarını bilen, ruhtan haberdar olan. Ehl-i kemal bilir ama
            bildiremez.  Bildirmeye  bir  emir  yok.  Bildirmeye  gücü  yetmez.  Bilir  ama
            bildirmez.
               İnsanlarda iki akıl vardır. Akl-ı maaş, akl-ı maad. Her inanan kimsede iki
            akıl kullanılır.
               Akl-ı maaş, nefsin aklı. Akl-ı maad, ruhun aklı. Niye kullanılır?
               Cenâb-ı Hak: “Dünyaya da çalışın, âhirete de çalışın.” buyuruyor.
               Eğer akl-ı maaşını kullanmazsa insanlar ne bir sanat yapabilirler ne bir
            ticaret yapabilirler. Hiçbir şey yapamazlar.
               Akl-ı  maaş  dünyayı  kazanmak  için.  Akl-ı  maad  âhireti  kazanmak  için.
            İnananlar her ikisine de çalışıyorlar.
               Cenâb-ı Hak: “Dünyaya da çalışın âhirete de çalışın.” buyuruyor.
               Ne olur dünyaya çalıştığın zaman? Ticaretini de yaparsın. İbadetini de ya-
            parsın. İbadet saati ayrı, ticaret saati ayrıdır. Cenâb-ı Hak insanlar için 24
            saat  vermiş.  8  saat  maişetiniz  için  çalışın,  8  saat  ibadet  yapın,  8  saat  de
            istirahat yapın diyor. Emir böyledir. 24 saat üçe bölünmüştür.
               İnananlar ne yapıyor?
               Akl-ı  maaşlarını  kullanarak  dünyayı  kazanıyorlar.  Helalinden  kaza-
            nıyorlar. Akl-ı maad ile âhirete hazırlanıyorlar.
               İnanmayanlar  akl-ı  maadını  körletmiş.  Mesela  bir  lavabo  var.  İki  tane
            musluk var. Birisinden sıcak su akıyor. Diğerisinden soğuk su. Sadece sıcak
            su  kullanmak  da  olmaz  sadece  soğuk  su  musluğu  da  kullanılmaz.  Sıcak
            suyun yeri de var, soğuk suyun yeri de var.
               Akl-ı maaş nefsin aklı, akl-ı maad ruhun aklı. Ruhun da bir isteği var.
            Nefsin de bir isteği var. Nefis dünyayı istiyor, ruh da âhireti istiyor.
               Bu ten kuşu hevâ ile heveste
               Murg-u canım feryat eder kafeste
               Murg-u can: Ruh.
               Nefis nasıl dünyayı istiyorsa, ruh da Allah’ı istiyor.
               Nefsin gıdaları neler? Yemek, içmek, gezmek, uyumak.
               Ruhun gıdası nedir?
               Zikrullah.  Allah’tan  başka  ruhun  gıdası  yok.  Aslında  ibadet  de  nefse.
            Ama zikrullah nefse değildir. Ruha gıdadır. Ruhun gıdası zikrullahtır. Ruhun
            eğitimi zikrullah iledir. Ruhun makamı, yükselmesi zikrullah ile oluyor.
               Zikrullah deyince: Namaz da bir zikirdir. Ku’ran okumak da bir zikirdir.
            Allah’ın bin bir ismini zikretmek de bir zikirdir. Ama şeriat var, tarikat var.
            Şeriatın emri tarikatın emri değişmiyor ki. O da Allah’ın emri, o da Allah’ın
            emri.  Şeriatın  emri  aşikâr  gelmiş.  Kur’an’ın  emrini  Peygamber  Efendimiz
            herkese bildirmiş. Bu cesededir, nefisleredir. Tarikatın emirleri de Allah’ın
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62