Page 113 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 113
Tasavvuf Sohbetleri -1 113
Öyle ise, bir insan Peygamber Efendimiz’i sevmezse Allah’ı sevemez.
Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl
Muhammed’siz muhabbetten ne hâsıl
Evliyâların kelâmı bu. Muhabbetten Muhammed (sav) var oldu. Cenâb-ı
Hak:
“Habîbim, ben seni en evvel sevgimden yarattım.” buyuruyor.
Sevmiş, övmüş, yaratmış.
Bizim de ancak muhabbetimizdir bizi nimetimize kavuşturacak olan.
Allah’tan ayrılan ruhumuzu Allah’a ulaştıracak olan. Muhabbetin cismi
görünmüyor. Mesela: Gönlümüzde bir Allah sevgisi, bir Allah muhabbeti
var. Ama bunun bir cismi var mı, rengi var mı, şekli var mı? Yok, ama bir
insan Allah’a ulaşırsa. Evet, Cenâb-ı Allah vâcibü’l-vücûd. Cenâb-ı Hakk’ın
bir sıfat-ı subûtiyesi vardır. Bir de sıfat-ı zâtiyesi vardır. İnsan Cenâb-ı
Hakk’ın zâtına ulaşırsa bir varlık görür. Bir varlığa ulaşır. Ama o nasıl bir
varlık? Ondan bahsedemez. Onu görür ama gördüğünü söyleyemez. Çünkü
niye? Görünen bir şeyin cisim olarak göründüğünde onun rengi şöyle idi.
Tadı şu idi. Şekli şu idi der bir insan. Ama cisim olarak görmezse onun nasıl
benzerini söyleyecek? Şeklini anlatacak? Söyleyemez. Onun için bu da
haktır. Allah’tan gelen ruhu Allah’a ulaştırınca ne oluyor insanlar? O
muhabbetin neticesinde ulaşıyorlar. Allah’ı seviyorlar. Allah’a ulaşıyorlar.
Allah’ı görüyorlar. Allah’ı buluyorlar. İşte bu ne ile?
“Habîbim seni bilen beni bilir. Seni bilmeyen beni bilemez.”
Zâhirde çok hocalar var. Onlar biliyorlar mı? Biliyorlar Peygamber
Efendimiz’i. Onlar ilme’l-yakîn biliyorlar.
Ama: “Seni bulan Beni bulur.”
Bunlar kimler? Ümmetlikte Sünnet’in tamamen hepsini işleyenler.
Kitap’ın ve Sünnet’in tamamen hepsini işleyenler. Kitap’a ve Sünnet’e
tamamen bağlanıp da yaşayanlar. Bilinen bir şey tarikatsız bulunmaz. Çünkü
niçin? Şeriat, Allah’ın emri. Kitap, sünnet ancak bildiriyor. Bulduran nedir?
Bulduran tarikat oluyor. Tarikat! Sen Ankara’dasın. İstanbul’da bir nimetin
olduğunu biliyorsun. Bunu ne ile biliyorsun? Okudun veya vaaz dinledin ki,
İstanbul’da bir nimet varmış. Herkes bunu bilmiş. Bilmişler ama onu bulmak
için ne lazım? Onun yoluna yürümek lazım. Yürüdü gitti, buldu. Buldu ama
bir de onu tatmak lazım. Tadamazsa eğer, bulduğundan ne fayda olacak.
Onun tadından tadınca zevk alıyor.
Onun için: “Habîbim seni bilen Beni bilir. Seni bilmeyen Beni bilemez.”
buyuruluyor.
“Seni bulan Beni bulur, seni bulmayan Beni bulamaz. Seni gören Beni
görür, seni görmeyen Beni göremez.”
Allah’ın emirleri böyle.
“Habîbim ben seni sevgimden yarattım. Bütün varlıkları senin için
yarattım.” buyuruyor Cenâb-ı Hazreti Allah.
Onun için kelâm-ı kibârda:
Muhabbetten Muhammed oldu hasıl
Muhammed’siz muhabbetten ne hasıl