Page 118 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 118
118 Gül'den Bülbüllere
Meşâyihlerin kisvesine de yalancılar girdiler. Onları da aramak çetin. Onlar
da gizlendi. Ama arayan bulur. Bir kul Allah’ına sığınsa, bir doğru yolu
Allah ona buldurur. Zamanımızda işte Allah bize buldurmuş. Şimdi zama-
nımızda küfür veya bâtıl tarikatlar var. Peygamber Efendimiz’in emridir:
“Tefrika yapmayın, bölünmeyin, parçalanmayın.”
Tefrika zamanına ulaştınızsa hakkı nerede gördünüzse oraya gidin. Şimdi
hepsi de benimki hak diyor. Biri öbürünü bâtıl sayıyor. İslâm’da böyle bir
şey olur mu? Ancak birleşmek var. Ancak, şeriat, tarikat var. Evet şeriat,
tarikat var. Evet, şeriat zâhirde birleşmeyi emrediyor. Birleşin. Tefrikaya
düşmeyin, kim ki tefrikaya düşüyorsa Kitap’tan Sünnet’ten ayrılmış.
Bir de Peygamber Efendimiz’in bir emri var:
“Ümmetim 73 fırka olacak. Bunların bir tanesi fırka-i nâciye, 72 tanesi
fırka-i nâr.”
Yani 72 tanesi ateşe gider.
“Ya Resûlullâh bu fırka-i nâciye hangi fırka?” diye soruyorlar.
Buyurmuş ki:
“Kitap’a ve Sünnet’e sarılan. Benim ve ashâbımın izini izleyen.”
Öyle ise Kitap da birleşmeyi emrediyor. Ayrılmayı yasaklamış. Dikkat
edin. Sünnet de birleşmeyi emrediyor. Demek ki tefrika yapanlar Kitap’tan,
Sünnet’ten ayrılmışlar. Ama ne yaptıklarından haberleri yoktur. Bunlar niye
bölünüyor ve bölüyorlar? Birincisi benlik. Benim demek, İkincisi menfaat.
Lider olurum, geçinirim.
Allah’a şükür biz ayrılmıyoruz. Şeyh Efendimiz’den de öyle gördük.
Bizim cemaatimizde siyaset konuşulmaz. Her partiden cemaat vardır. Fazla
aşırı partici olanlar da bırakıyor. Sertlikleri gidiyor. İki ayrı zıt partiden
olanlar birbirlerine sevgi ile bağlanıyorlar. Kardeş oluyorlar.
Cenâb-ı Allah da öyle istiyor. Allah için bir araya gelin. Allah için konu-
şun. Bir mecliste siyaset konuşulursa, Allah için konuşmuş olur mu? Demek
ki çok ölçüler var. Fırka-yı nâciye kimdir? Çok belirtileri var. Zaten
söylenmiş ve buyurulmuş:
Yetmiş üç fırkanın sertâcı benem
Kangısına sorsam der “nâcî benem”
Bildim ki cümlenin muhtâcı benem
Yetmiş üç fırkanın başı benim ama, hangisine sorsan bizim elimizden alı-
yorlar. Hepsinin muhtacı biz isek. Biz Allah’a sığınalım. Başka bir kelâm da
buyuruyor ki:
Hazreti Şeyhim’den giymişem tâcı
Bu taç nedir? Şeyh Efendi hangi müridin başına taç koymuştur? Hangi bir
Müslüman gitmiş de bir yetkili meşâyihten ders almışsa, işte onun başına taç
konulmuş.
Hazreti Şeyhim’den giymişem tâcı
“Ved-Duhâ” yüzüdür “vel-Leyli” saçı
Olmak isteyenler fırka-i nâci
Ziyaret eylesin pîrlerimizi