Page 114 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 114
114 Gül'den Bülbüllere
Mademki Muhammed (sav), Allah’ın sevgisinden, muhabbetinden
meydana geldi ise, sen Muhammed (sav)’i sevmezsen, sen o zaman
muhabbet ehli değilsin. Allah’ı sevmiş değilsin. Bir de buyuruyor ki:
Muhabbetten murad ancak Muhammed hasıl olmaktır
Muhammed’den murad şâhım visâle vasıl olmaktır
Visâl: Ulaşmak.
İnsanlardaki muhabbetten maksat Peygamber Efendimiz’i kazanmak.
Onu bulmak. Onu buldunsa eğer, bu sefer isteğine ulaşacaksın.
Ama bu istek hangi istek? Dünyadaki istekler değil veya âhiret istekleri
değil. İstek nedir? Vuslat. Neye ulaşmak? Allah’a ulaşmak.
Allah’tan başka hiçbir şey insanı tatmin etmez. Ama insanların nefsi var.
Ruhu var. Nefsi dünyada her şeyi ister. Çok şeyi elde eder ama, yine tatmin
olmaz. Yine doymaz. Şunum olsun der, elde eder. Bunum olsun der, onu da
elde eder. Ama yine tatmin olmaz. Ama bunlar aldatıcı oluyor. Âhiret de bir
arzudur insanlarda. Âhiretin karşısında dünya bâtıldır. Mademki âhiretin
karşısında dünya batıl, Allah bize akıl vermiş. Bir inancımız var. Hakkı bâtılı
bize seçtirmiş. Biz Hakka sahip olalım. Bâtıla niçin sapıyorsun? Hakka sahip
olursak, Allah’ın nimetine rahmetine sahip olacağız. Bâtıl olana sahip
olursak azap göreceğiz. Çünkü bâtıl yasak olanlar... Hak olanlar ise Allah’ın
emirleri, Allah’ın emirlerini işlersek hakka sahip oluruz.
Mesela bakınız; bunlar olmuştur: Hz. Musa Kelîmullâh’ı Allah ne ile
denedi? Firavun’un sakalını yoldu Hz. Musa. Firavun Hz. Musa’yı
öldürtmek istiyor? Bütün doğan çocukları öldürttü. Ama Musa’nın annesi
onu, Firavun öldürmesin diye sandığa koydu. Nil’e attı. Nil de götürdü
Firavun’un köşkünün önüne getirdi. Firavun onu aldırttı. Öldürmek üzere
iken, Asiye validemiz öldürtmedi. O, Allah’a inanmış yetişkin bir hanımdı.
Onu kurtardı. Hâlbuki o zamanki âlimler, sihirbazlar:
“Bu yılki doğan çocuklardan biri seni öldürecek, saltanatını elinden ala-
cak.” demişlerdi. Firavun o kadar tedbir aldı ki... Bütün doğan çocukları
cellatlara öldürttü. Hz. Musa’nın annesini de Cenâb-ı Hak sezdirtmedi.
Bildirmedi. Kimse bilemedi ki bu da hamile. Bu da çocuklu hiç bilen olmadı.
Doğunca da ağladığı duyulur, görülür diye Nil’e attı. İşte Firavun onu
aldırttı. Büyütüldü. Firavun’un sakalını yoldu.
“İşte bu çocuk beni öldürecek.” dedi. Olayın sonunda Cebrâil (as)
kanadını vurdu. Çocuk altın yerine ateşe uzandı öldürülmedi.
Bizim de önümüzde tepsi içerisinde bir tarafta ateş var. Bir tarafta altın
var. Allah’ın emirleri var, nehiyleri var. Emirleri tuttunsa altını aldın,
kurtuldun. Nehiyleri yaptınsa ateşe uzandın, yandın. Allah’a çok şükür bizi
inananlardan halk etmiş. Ya ehl-i küfür yaratsa idi hâlimiz ne olurdu?
Bazılarının da nüfuslarında dini, mezhebi İslâm diye yazıyor.
Zannediyorlar ki bunların nüfusları onları kurtaracak. Kurtarmaz. Nüfus
kâğıdı insanları kurtarmaz. Cisim insanları kurtarmaz. Ancak emire uymak
insanları kurtarır. Emir de Kur’an. Çünkü Kur’an Allah’ın emri. Ancak
Sünnet insanları kurtarır. Sünnet ne? Resûlullâh’ın yaşantıları. Kim
Resûlullâh’ın yaşantısını örnek alarak yaşadı ise kurtuldu.
Çünkü Peygamber Efendimiz ne buyuruyor: