Page 73 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 73

Tasavvuf Sohbetleri -1                                             73

               İşte bu cisim nerede? Bizim varlığımızda. Evlat, makam, rütbe, ilim hepsi
            bizim varlığımız. Bilgimiz mârifetimiz… Hepsi cisim. Cisimleri ateşe atıp
            yakarsak yok olur. Kalpteki cisimleri ne yakar? Allah ateşi yakar. Resûlullâh
            aşkı yakar. Meşâyih aşkı yakar. Onun için diyor:
               Ciğer yandı kebap oldu
               Yürek kanı şarap oldu
               Gönül şehri harâboldu
               Seni arayı arayı
               Bir başka Kelâm-ı kibâr:
               Âşık olanın ciğeri yanar da pişer de
               Sevdim seni seydâ-i cihân hayır ve şerde
               Görün nice mahbub-u Hudâ var bu beşerde
               Sevdim seni seydâ-i cihân hayır ve şerde
               Ama bunu kimse bilmez. Erbabı bilir. Nasıl ki Peygamber Efendimiz’e
            şikâyet ettiler. Neyi şikâyet ettiler?
               Mekke’den Medine’ye hicret etmişler. Medine küçük bir yer. Mekke’ye
            karşı  çok  küçük.  Orada  kalabalık  olunca  kıtlık  oldu.  Yemek,  yiyecek
            yetişmedi. Hz. Ebubekir Efendimiz’in kapısından geçenler et, kebap kokusu
            alıyor. Herkes ekmek bulamıyor. Aç. Onun kapısından geçen kebap kokusu
            alıyor. Resûlullâh Efendimiz’e şikâyet ediyorlar.

               ¾ Ya Resûlullâh senin sadık arkadaşın her gün et pişiriyor. Biz ekmek
            bulamıyoruz. O et yiyor, diyorlar.
               Resûlullâh inanmıyor:
               ¾  Bunda bir yanlışlık var, diyor.
               Israr ediyorlar:
               ¾  Her gün kokusu geliyor. Dumanı görüyoruz, diyorlar.
               ¾  Haydi gidelim beraber, diyor.
               O şikâyet edenleri alıp beraber geliyorlar. Kapıdan sesleniyorlar.
               Sünnet’tir.  Kapıdan  seslenmeden  Peygamber  Efendimiz  içeri  girmezdi.
            Kimin kapısı olursa olsun kapısını çalmadan içeri girmezdi.
               Bir de şu vardır: Kardeşin, teyzen, halan, kız kardeşin hariç nikâh düşen
            bir hanımın evine erkeği olmadan girilmez. Bu da yasak.
               Neyse,  Ebubekir  Efendimiz  çok  seviniyor.  Resûlullâh’ı  içeri  alıyorlar.
            Hepsi birden oturuyorken Peygamber Efendimiz soruyor:
               ¾  Hani ne ateş var? Ne et var? Ne de kebap? diyor.
               Ama koku geliyor.
               ¾  Haydi Ebubekir’in vücudunu koklayın! diyor.
               Kokluyorlar ki koku oradan geliyor.
               Diyor ki:
               ¾  Ebubekir’in ciğerleri Allah aşkı, Resûlullâh aşkı ile yanıyor.
               İşte  bu  da  Peygamber  Efendimiz’e  aşikâr  olmuş.  Diğerlerine  aşikâr
            olmamış. Bir müridin de yandığını meşâyihi bilir, ama başkası bilemez.
               Kıyamazsan bâş ü câna uzak dur girme meydâna
               Niye  yakıyor?  Meşâyih  neyi  yakıyor?  Muhalifleri  yakıyor.  Kalbinde
            mekân  tutmuş  olan  cisimleri  yakıyor  orada.  Allah’tan  başka  bir  şey
   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78